Kartalhaber yazarı Nedim Güngör'ün yazısı

Maçtan önce acabaların kol gezdiği ama taraftarın herşeye rağmen Zulümpiyatı şov yerine ve İnönü’ye çevirmesi bir zaferin habercisi gibiydi. Bilic, Eskişehirspor karşısında yaptığı hatalardan vazgeçerek akıllıca bir kadro ve dizilişle çıktı sahaya. Sabırla hareket etti, tam zamanında hamlelerini yaptı. Sakinliğini muhafaza etti ve takımın da sakin kalmasını sağladı. Gole ihtiyacım var diyerek haldır huldur saldırmak yerine akıllı oyunla rakibini yavaş yavaş sindirdi. Defansta Ersan’ın yokluğunda oynayan Necip ne yerini yadırgadı ne de bir hata yaptı. Necip ve Franco müthiş bir uyum içinde oynayarak hem Balotelli hem de Sturridge’n kalitelerini sahaya yansıtmalarına engel oldular. Senelerce sağ bekte yetersiz olduğunu yazdığımız ama kendisini değil yönetimi eleştirdiğimiz Serdar, futbol yaşantısının en iyi maçını oynadı. Öyle bir mücadele etti ki sanırsın içine tank motoru koymuşlar. 44 Opare!... Malatya’dan mı gelmiş bu kavruk oğlan? Eskişehirspor karşısında neden sol bekte oynatılmadı diye eleştirdiğimiz Bilic bu kez aklın yolu bir diyerek Opare’yi sol beke koydu ve inanın İsmail, Motta ve Uğur’u üst üste koysanız bu genç ile aynı kefeye konulamaz. Sanırsın ki sağ bek için değil sol bek için alınmış. Opare’de ki ileri çıkma isteği de gelecek dönemde Beşiktaş için ayrı bir itici güç olacaktır. Opare’yi böyle oynarken görünce Motta’ya kart gösterip cezalı duruma düşüren hakemden Allah razı olsun dedim. Vatiba için söyleyecek tek söz yok. Üstlerine düşeni fazlasıyla yaptılar. Artık tartışılmazlar!... Sosa’nın fıtık sorunu var ama yaptığı hatalarla ve isteksizlikle bizi de fıtık etti. Gökhan ve Olcay rakibi ilk yarıda uyuturken ikinci yarıda yer değiştirip gardını düşürdüler. Olcay belki Gökhan kadar yetenekli değil ama inanılmaz bir mücadele gücü var. Rakibin sol bekinin ileri çıkamamasına sebep oldu. Gökhan Töre bu takımın olmazsa olmazı. Mental anlamda bu kardeşimize biraz daha destek verilirse dünya çapında tartışılmayacak bir yıldız geliyor. Top ayağa ancak bu kadar yakışır. Allah nazarlardan saklasın. Demba Ba maç boyunca rakip defansı özellikle topsuz alanda çok rahatsız etti. Skrtel ile girdiği mücadeleler tekrar tekrar izlenmeli. Skrtel bu kadar zor bir maç yaşamamıştır herhalde. Son dakikada direğe nişanladığı top gol olsaydı Türkiye’de hastanelerde yer kalmazdı!... Sosa’nın formsuzluğu ve etkisizliği sonrasında Bilic’in Oğuzhan’ı alması beklenirken ısrarla vurguladığımız Tolgay’ı alması ise müthiş bir hamle oldu. Oyuna girer girmez farkını hissettirerek yaptığı pas ve kaleye çektiği şut golün habercisi gibiydi. Gökhan’ın akıllıca getirdiği topu Ba’nın rakibi eksilterek dönüşü ve tam vurmak isterken “Bırak BABA sen yorulma” diyerek Tolgay’ın yaptığı muhteşem vuruş Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirirken, stat yıkıldı, Türkiye inledi!... Tolgay oyuna girdiğinde uzaktan sağ ayağıyla yaptığı vuruş ve golde sol ayağıyla yaptığı vuruş ve yine penaltıdaki sol ayağıyla kendinden emin usta vuruşu çok yönlü bir oyuncu olduğunu gösterdi. Oyunu sürekli rakip sahaya taşıma isteği Beşiktaş’ın eksik tarafını kapatacaktır. Beşiktaşlı futbolcular bu kadar güzel penaltı atacaklarını işin açıkçası tahmin etmiyordum. Çok sakin ve çok güzel vuruşlarla 5’te beş yapan siyah-beyazlılar ilk 16’ya kaldılar. Evet, Beşiktaş için ana yemek Süper Lig. Bilic’in dediği gibi Avrupa Ligi tatlı gibi ama şunu da belirtmek lazım tatlı var ve tatlı var. Gruptan çıkmak şekerpare ise Liverpool’u eleyip 16’ya kalmak fıstıklı kadayıf gibiydi. Bu işin sonunda sofraya künefe gelirse, tadından yenmez. Beşiktaş sadece tur atlamadı. İngiliz ekiplerinden evinde gol yemeyen takım unvanını alırken aynı zamanda gelecek sezon Lig şampiyonu ve Kupa şampiyonunun Avrupa Kupalarına ön elemesiz direkt katılmalarını da sağladı. Bir turdan çok daha fazlası oldu. Bu gururu yaşatan ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Başarılarınızın devamı dileğiyle… NEDİM GÜNGÖR https://twitter.com/NedimGungor