Kartalhaber yazarı Nedim Güngör yazdı

Ligin liderisin ve sahaya uzun süredir devam eden galibiyet serisinin morali ile giriyorsun. Karşındaki takım ise finansal anlamda bitmiş ve yeni hocası ile çıkış peşinde. Sahaya çıkıldığında ise bakıyoruz ki haftalardır baskın basanındır diyerek rakibine aman vermeyen Beşiktaş gitmiş, rakibinden korkan pas bile yapamayan bir takım gelmiş.

Kim ne derse desin bu sonuçların açıklaması sadece ve sadece “Balık baştan kokar” olur. Yazılarımızda yönetime ufak ufak göndermeler yaptık ama nafile. Stat planlamasında sınıfta kalan ve sezon başlamadan anlaşmasını yapamayan yönetim iki senedir sağ bek alamadı.

Hafta içi hangi akla hizmet ederek Olimpiyat Stadı’nın dolmasını beklediklerini açıkladılar? Bu hava şartlarında kim gidip de Olimpiyat Stadı’nda maç izler? Beşiktaş gibi koca bir çınarı evsiz bırakmak da ne demek oluyor?

Fazla para vermemek ve akılcı pazarlık yapmak mantıklı ve buna diyecek lafımız yok. Peki, danışmanlarınıza saçılan paralarla bir tane sağ bek alınamaz mıydı?

Veli kırmızı kart görmüş, hakemler ve TFF diğer takımları kolluyormuşmuş. Geçeceksiniz arkadaş bu işleri!...

Geçtiğimiz hafta sorumsuzca kırmızı kart gören Atiba’ya ne ceza verdiniz? Kayseri’de dirsek atan Gökhan’a ne ceza verdin? Disiplinin uygulanmadığı yerde bu kadar kırmızı kartın ve sorumsuzluğun olması gayet normal değil mi?

İç sahada alınan puan 14 dış sahada alınan puan ise 21 daha ne diyelim peki?

Alkışlanan Beşiktaş’tan tartışılan Beşiktaş’a geldik. Bilic ile kazanılamayan derbi maçları gerçekten büyük sıkıntı oldu. Sen rakip olarak gördüğün takımları yenemiyorsan adın “Küçük maçların büyük takımı” olur. Maçta sözde kendi sahandasın ve yenik durumdasın. Ayrıca karşındaki takım sadece ve sadece forması ile sahada sana üstünlük kurmuş durumda, bir şey oynamıyor. Ba çıkacağına, yanına Cenk’i ve hatta Atınç’ı bile alarak arkadan top şişir. Ağır zeminde topla ilerlemeye çalışan Kerim’i oyuna almak da ne demek? Orta sahada oynayan Veli oyundan atıldıysa elindeki tek alternatif, sağ beke devşirme birini alıp Serdar’ı orta alana kaydırmak olmaz mıydı?

Yere göğe sığdıramadığımız Sosa, derbide yokları oynadı. Bir tane olumlu hareketini görebilen varsa beri gelsin.

Kimse çıkıp da hakem ile ilgili maval okumasın. Zaten suçu başka taraflara atmaktan bu hallere düşülmedi mi? Bundan sonra farklı konuşacağını belirten sayın başkanın kendi içinde bazı sorulara cevap vermesi gerekmiyor mu? Ciddi anlamda yapılan kredi alımları ve buna karşılık borçlanmalar umarım sonradan sıkıntı doğurmaz.

Lige verilen ara ilaç gibi geldi. Bilic ve yönetimin şapkayı önlerine koyup iyi bir düşünmesi gerekiyor. Saha içinde Beşiktaş’a sağa ve sola iki bek, orta sahaya defansif bir oyuncu ve stoper gerekiyor. Aslında maç çevirebilecek bir oyuncu da alınabilse çok iyi olacak ama diğerleri daha önemli. Gidip öyle

idarelik, kampanya ürünü, teşhir ürünü falan değil, doğru dürüst oyuncuyu gerekirse takımından koparıp getirsinler.

Bir de her zaman savunduğum bir konu var ki Beşiktaş’ın rakibi kendi yönetimidir. Yönetimin büyük maçlarda özgüvensizlik sorunu yaşayan takıma özgüven konusunda katkıda bulunması lazım. FEDA diyerek ajitasyon yaptıktan sonra şimdi de zirveden bahsetmek abestle iştigaldir. İki maç üst üste kazanıp televizyonlarda boy göstermekle bu işler olmuyor. Stadın bitiş tarihinde bile camiayı oyalayan yönetim her konuda topu başkalarına atmayı maharet bilmekten vazgeçip, gerçeklerle artık yüzleşsin.

Artık takke düştü kel göründü, bizden söylemesi…

NEDİM GÜNGÖR

https://twitter.com/NedimGungor