Kartalhaber yazarı Şafak Malatya yazdı...

Bir basketbol koçu edasıyla takımını yöneten..

Farklı motivasyon teknikleri ile oyuncularını hedefe doğru kilitleyen..

Karizmatik duruşu ile ve samimi tavırları ile renklerin ötesinde bir sempatisi olan Slaven Biliç 2'de 2 yaptı.

Geldiği günden bu güne eleştirmekten kaçındığım ve samimiyetine her zaman inandığım Biliç, nedendir bilinmez son 1 aydır o eski heyecanını kaybetmiş görünüyor. Akıllarda Tolgay transferinde yaşanan o meşhur İngiltere diyalogu gelmiyor da değil açıkcası! Takımın yoğun maç trafiğinde ve seyahatlerin ortasında kalması nedeniyle Eskişehirspor maçında takım içi rotasyon bekleniyordu. Ancak, kafalarda rotasyon yapılamamış belli! Fiziksel rotasyonun bile tam yapılamadığı Beşiktaş ilk 11’inde, zihinsel sıkıntılar en belirgin hali ile sahadaydı. Rotasyonun ROTAS olarak kaldığı ilk 11'de bir takım çarpıklıklar o kadar sinir bozucu bir şekilde ekranlara yansıdı ki, gözdeki çapakla kitap okumak kadar rahatsızlık veren bu durumdu bu, Beşiktaşlı futbolseverlere adeta sinir krizi geçirtti.

Eğer Rotasyon olacaksa, sözde geniş ama özde dar olan kadronun diğer oyuncuları neden düşünülmez? Özellikle Ersan’ın Perşembe günü olmayışından kaynaklı ve bir anlamda da defans düzenini deneme fırsatı olan Eskişehirspor karşılaşmasında, Ersan – Necip ikilisi ''Biliç harikalar diyarında'' hikayesinin esas oğlanlarıydı.

Perşembe günü defansın göbeğinde Franco’nun oynaması garanti ise, yanına 3 alternatif kalıyor. Atiba, Necip ve Atınç. Eğer Perşembe’nin provasını pazardan yapacaksanız, o zaman Atınç denenerek bu prova yapılabilirdi. Hocanın tercihlerini tartışmak kimsenin haddine değil, ancak mantık da bazen önce geliyor. Skibbe’nin maç öncesi vermiş olduğu röportajda 1 puan bizim için iyi olur açıklamasının 5-4-1 gibi bir anlayış ile sahaya yansıması aslında bir mesajdı. Alman hocanın oyunu kilitlemesi ve bu kadro yapısını gören Slaven Biliç’in oyuncu bazında değil, oyun anlayışı olarak bunu çözememiş olması da ayrı bir tartışma konusu aslında. Hatırlayın Bursaspor’un şampiyon olduğu seneyi. Oyunun kilitlendiği ya da skor dezavantajının olduğu maçlarda Ertuğrul hoca defans oyuncusu Ömer Erdoğan’ı oyuna sokarak forveti çiftler ve skor dezavantajını, avantaja çevirirdi. Özellikle defansif anlayışta olmazsa olmaz hava topu hakimiyetini gol yollarında kullanarak, kendisine karşı kapalı oynayan ve katı bir defansif anlayışla sahada olan takımlara karşı kanat akınları ve doldur, boşaltlarla Ömer Erdoğan’ı en etkin şekilde kullanırdı. 

Geldiği günden bugüne kadar takımı adına sadece kanını akıtan ancak zekâsını pek de ön plana çıkartamayan Mustafa Pektemek ile olmuyor. Dün 90 dakika sahada kalan Pektemek artık bağıra, bağıra “Ben bu takın gol yükünü çekebilecek kapasiteye sahip değilim” dese de, Biliç ve yöneticilerin ısrarlı tavrı çok manidar. Vefa göstermek iyi bir şeydir. Ancak duygusallık çok ayrı. Mustafa Pektemek ile yeni yapılmış olan sözleşme bu taraftarı aptal yerine koymak ve Beşiktaş’a ise ihanettir. Saha da varını, yoğunu koyan ya da tekmeye kafa sokan forvet değil, Ba gibi Jardel gibi yakaladığı topları skor yaparak, tabela da takımını öne geçiren forvet gerçek golcüdür. Umarım Cenk en kısa sürede kendisini toparlar ve Ömer de seneye bu takıma geri döner. Dün Beşiktaş’ın ileri uç’ta yer alan oyuncusu, gole en çok yakın olması gereken oyuncusu dakikalar 76'yı gösterdiğinde henüz top ile 3 defa buluşmuş ve 1 tanesinde kaleye sırtı dönük anlamsız bir vuruş yapmıştı. 

Peki o zaman sormazlar mı, ''Ömer Şişmanoğlu’nun SUÇU NEYDİ?'' 

Efsaneler asla boş lakırdı etmezler. “istatistik mini etek gibidir çok şeyi gösterir ama asıl göstermesi gereken şeyi göstermez” demişti, Alex Ferguson .. Dün 90 dakika sonunda neredeyse tüm istatistiklerde üstün olan Beşiktaş’ın havanda su dövmesinin sebebini sadece yorgunluğa bağlamak kendimizi kandırmakta öteye geçmez. Artık camia olarak yüzleşilmesi gereken bir gerçek var. Eğer deplasmanda vasat Anadolu takımlarından bir seviye üst olan diğer Anadolu takımlarına karşı galip gelemiyorsan... Derbileri kazanamıyorsan.. Töre, Ba ve Sosa dışında başka bir hamle oyuncun ve maçın kaderini değiştirecek başka futbolcuların yoksa.. Şampiyon değil, ŞAMPİ olarak kalırsın.. 

Sözün özü, Liverpool maçında taktik açıdan iyi bir savaş veren takımı yaptığı oyuncu değişiklikleri ile sendeleten Biliç’in Eskişehir maçında yapmış olduğu taktiksel hata Beşiktaş’ı liderlik koltuğundan etmiştir. 

Şafak MALATYA