Hey Onbeşli, onbeşli!

Beşiktaş yönetimi’nin ne yapıp, ne edip maçları sıcak iklime aldırması şart olmuştur! ilk haftalarda, herkesin kaygısı bu sıcaklarda takımların nasıl performans göstereceği olmuştu. 

Ancak, ilginçtir ki Beşiktaş 3 haftada aldığı 6 puan’I da sıçak iklimde aldı. 

Olimpiyat rüzgarından mıdır bilinmez, geçen hafta ayakta duramayan takım, yerini yine 1. Hafta oynanan Mersin maçında ki diri takıma bırakmıştı. Şenol hoca’nın işine karışmak kimsenin haddine değil, ancak olumlu eleştiriler yapmakta bizlerin görevi. 

3 haftanın özeti şudur; “ Bu takım çift ön libero OY-NA-MA-LI” 

Herkesin atladığı ya da işine geldiği gibi yorumladığı bir gerçek, tokat gibi yüzlere vurdu dün gece.. 

O tokatın sahibi olmasa da, adı belliydi. NECİP UYSAL! 

Nedendir bilinmez, bugüne kadar alt yapıdan çıkan oyuncular ile övünen ve onların arkasında duran camia, kendilerine son 3 senenin sorumlusu olarak Necip Uysal’ı seçmiş durumda. Oysa bir Allah’ın kulu da çıkıp demiyor ki, “Arkadaş, bu çocuk ya bek, ya da stopper oynadı.” Ne zaman ki Necip kendi mevkisinde görev aldı; işte o zaman başarılı oldu. 

Özellikle ön libero da sıkıntılı günler geçirilen şu dönemde, Necip Uysal’ın oynadığı MİY ve Gaziantep maçlarında oyuna sonradan girip takımın toplamda 6, maç başına hatta devre başına 3 gol atmasını konuşmuyor. 

He bir de şu zihniyette olanlar var; “Futbolcu dediğin birden fazla mevkii de oynamalı”. Peki.. O zaman dönelim geçen sene oynanan Liverpool maçına. Balotelli gibi bir adamı bu çocuk durdurmadı mı? Tabii ki hataları da var. Ancak bu hataları kendi mevkisinde yapmadı. O sebeple Necip, sağ bek ya da stopper performansı ile asla eleştirilemez. Dün akşam da oyuna girdiği an itibari ile neler yaptığı ve takıma neler kattığı ortada. Necip dikine oynayabilen ve rakip karşısında direnç gösterebilen bir oyuncu. Beşiktaş’I genel anlamda değerlendirecek olursak, ilk 75 dakika neredeyse geçen sene ki Beşiktaş’I izledik.

Takım saldırıyor.. Ceza alanına kadar oyunu taşıyor.. Skor üretemiyor.. Kısacası bal yapmayan arı gibiydiler. Fakat ne olduysa o son ON BEŞ'te oldu. 1915-1916 Çanakkale savaşında nasıl 15’lik “Osmanlı Gençler Cemiyeti” gözünü karartıp, vatan sevdası uğruna yola baş koydularsa, son ON BEŞ'te  Beşiktaş’lı oyuncular ya hep, ya hiç için mücadele ettiler. “Vatan uğruna gözlerini kırpmadan şehit düşen kınalı Ali ve arkadaşlarının ruhları şahad olsun..” 

Gerek Cenk’in oyuna getirdiği hareketlilik, gerek Necip’in direnç ve dinamizmi, Beşiktaş’I sonuca götürdü. Geçen sene bu takımın en büyük eksiği, kapanan takımlara karşı oyunu açabilecek kapasite ve Kalite de bir oyuncunun olmayışıydı. Bu sene Şenol Güneş gelir gelmez en akıllı hamleyi yaptı. Oğuzhan Özyakup’u transfer etti. Oğuzhan sonunda içinde ki potansiyeli takımına yansıtmaya başladı. Her maç aynı tempo da oynamasını beklemeyin ancak Oğuzhan, dün gece ki performansının tekrarını pek çok defa yapacaktır. 

Unutmadan.. Son 3 hafta da 4 gol atan Cenk Tosun’un, milli takım aday kadrosuna çağırılması için hangi renk forma giymesi lazım? Bilelim de ona göre Adidas ile konuşulsun ve Cenk’in maçlara ayrı bir forma ile çıkması sağlansın.. 

Saygı ve Sevgilerimle 

Şafak MALATYA 

twitter.com/SafakSina1903

Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI