15 ayın kaderini belirleyecek 90 dakika!

Hem Süper Lig'deki şampiyonluk hem de Avrupa kupalarına katılma yarışını yakından ilgilendiren zorlu maçı Hürriyet Spor yazarlarından Uğur Meleke, mercek altına aldı:

İşte Uğur Meleke’nin yazısı:

15 ayın kaderini belirleyecek 90 dakika!

Beşiktaş-Galatasaray derbisi öncesi iki takımın güçlü ve zayıf yönleri...

Beşiktaş kazanırsa üçüncülük için güçlü bir adım atacak. O da Türkiye Kupası’nın galibinin kim olacağına göre Avrupa Ligi’nde tek bir ön eleme turu oynamak anlamına gelebilir. Galatasaray kazanırsa zirve yarışındaki bu dev adım, direkt Devler Ligi grup bileti, 30+ milyon Euro ve daha rahat transfer planlaması demek. Tek bir 90 dakikanın 15 ay etkisi olabilir her iki takım üzerinde de.

Solskjaer'in Beşiktaş’taki hikayesi Şubat ayı başında değişti. Sivas deplasmanı öncesiydi. Kendisine uzatılan mikrofona şöyle konuştu Norveçli teknik adam: “Beşiktaş’ın bu sezonki 20 kadar maçını izledik, analiz ettik. Gördüğümüz en büyük problem, çıkarken yapılan kolay top kayıpları. Bunu çözmek için bugün orta sahada Oxlade-Chamberlain, Gedson ve Joao Mario’ya görev verdik”

Gerçekten de Ole Gunnar Solskjaer’in teşhisi doğruydu. Beşiktaş çok kolay top kaybediyordu. Geriden pasla çıkılamıyor, birinci-ikinci bölge geçişinde sıkıntı yaşanınca kaleci Mert Günok’a dönülüyor, o da bolca uzun top deniyordu. Beşiktaş’ın Fenerbahçe önünde 92, Alanyaspor maçında 70, Kayserispor’a 64, Göztepe’ye 63 uzun top tercih ettiğini söylüyor istatistikler. Bu sayılar Solskjaer’in gelişi sonrası kademeli olarak azalmış, Sivas’ta 50, Trabzonspor önünde 46, Eyüp’te 38’e kadar gerilemiş. Yeni bu anlayış değişimini destekleyen bir veri de şu: Solskjaer öncesi son 3 maçta sırasıyla 33-25-20 uzun top kullanan Mert Günok’ün istatistiği, Eyüpspor maçında 10’a kadar düşmüş.

BEŞiKTAŞ’IN MART PROBLEMLERi

Beşiktaş için Şubat ayı iyi geçiyor. Solskjaer’in orta sahaya Oxlade-Chamberlain takviyesi işe yarıyor. Sırtı dönük top almayı beceren ve dağıtım rolünü üstlenen Chamberlain takımın en önemli kozlarından biri haline geliyor. Gedson artık topla daha ileride buluşuyor. Rafa Silva’nın on numarada, Mario’nun sol açıkta verimi artıyor. Tüm cephelerde üst üste 6 galibiyet geliyor bu sayede.

Ancak Mart ayıyla beraber eski problemler nüksetmeye başlıyor. Sebebi de, siyah beyazlıların rakiplerinin Beşiktaş’ın oyununu çözmeleri ve önlem almaları. Gaziantep teknik direktörü Selçuk İnan, maçın birinci dakikasından itibaren Chamberlain’ı Kozlowski ile bire bir eşleştiriyor. Polonyalı oyuncu, Chamberlain’in 10 sene önceki hali gibi: Genç, dinamik ve gözü kara. Maç boyunca Oxlade’e adım attırmıyor, pas kanallarını kesiyor. Üstelik hücumda da etkin rol oynuyor ve kazandırıyor maçı.

Benzer bir senaryo Konya maçında da yaşanıyor. Recep Uçar 11’e 10’ken dahi hücum pres yaptırıyor takımına. Melih İbrahimoğlu bu kez Oxlade-Chamberlain’ı etkisiz hale getiren. Beşiktaş yine organize olamıyor. Yine hücum prese yanıt veremiyor. Ve yine kaybediyor.

Siyah beyazlıların Galatasaray derbisindeki en önemli sınavı bu: Tekrar Şubat ayı ayarlarına dönebilecekler mi? Geriden tekrar pasla çıkabilecekler mi? Oxlade’li ya da Oxlade’siz birinci ikinci bölge pasla geçilebilecek mi?

GALATASARAY DA ÖNDE BASKI DENEYECEKTiR

Galatasaray, 2024’ü ligde namağlup lider ve Avrupa’da play-off turu biletiyle kapamasına rağmen, 2025’e majör değişikliklerle girdi. Ve o sert rötuşlar hem Avrupa’dan elenmesine, hem de inişli-çıkışlı bir iki ay geçirmesine neden oldu.

Okan Buruk, Ocak’ta yaptığı takviyelerin ardından Şubat’ta 5 resmi maçta 3-4-1-2 formasyonunu tercih etti. Zaten Galatasaray’ın hem Avrupa hikayesi, hem de oyun sürekliliği o süreçte kayboldu. Üç stoper denemeleri ve Carlos Cuesta’ya yer arayışını Lemina’nın altı, Torreira’nın sekiz numaraya montajı izledi. Sara sağ açıkta, Ahmed santrfor arkasında denendi. Hemen hemen tüm bu müdahaleler olumsuz sonuç verdi. Galatasaray’ın iki buçuk senelik oyun sürekliliği aksadı.

Okan Buruk da yaptığı rötuşların işe yaramadığı fark etmiş olmalı ki, milli ara öncesi Antalya maçında fabrika ayalarına geri döndü. Galatasaray zaten Alkmaar rövanşından beri 4-2-3-1 oynuyor. Osimhen’in arkasında artık Mertens değil Morata görev yapıyor. Ki İspanyol futbolcu, Antalya maçında sarı kırmızılı formayla en iyi futbolunu oynadı. Bağlantıda etkiliydi.

Yine Antalya maçıyla beraber Lemina kulübeye dönerken, Torriera orijinal rolüne, altı numaraya geçti. Torreira’ya sezon başından beri eşlik eden Sara da tekrar aynı görevde. Antalya’nın o gün çok dirençsiz olduğunu da not etmekle birlikte, Galatasaray’ın Antalya maçı ayarlarını derbiye de taşıma ihtimali yüksek.

Galatasaray’ın derbide yaşayabileceği handikapsa son dönemde bazı oyunculara bağımlılığın belirgin seviyeye çıkmış olması. Davinson son haftalarda mükemmel oynuyor, Antalya maçında da takımının en iyisiydi. Osimhen de Galatasaray’ın ligdeki son 24 golünün 18’inde başrolde. Eğer Osimhen kötü bir gün geçirirse veya rakipleri onu rahatsız etmeyi başarırlarsa Galatasaray’ın atak üretiminde de gol yollarında da sıkıntı yaşayacağı aşikar.

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun





Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI