Beşiktaş’ta Sistem, Kurumsallaşma ve Geleceğe Dair Bir Yol Haritası

Beşiktaş’la ilgili konuşurken çoğu zaman skordan bağımsız kalmak imkânsız hale geliyor. Oysa bizim temel konularımız sistem yapılanması, kurumsallaşma, sportif planlama ve Beşiktaş’ın geleceği adına hayati öneme sahip olan, borsaya kote Beşiktaş A.Ş.’nin sermaye artırımı gibi meseleler....

Beşiktaş’la ilgili konuşurken çoğu zaman skordan bağımsız kalmak imkânsız hale geliyor. 

Beşiktaş’ta Sistem, Kurumsallaşma ve Geleceğe Dair Bir Yol Haritası

Beşiktaş’la ilgili konuşurken çoğu zaman skordan bağımsız kalmak imkânsız hale geliyor. Oysa bizim temel konularımız sistem yapılanması, kurumsallaşma, sportif planlama ve Beşiktaş’ın geleceği adına hayati öneme sahip olan, borsaya kote Beşiktaş A.Ş.’nin sermaye artırımı gibi meseleler. Ancak kabul edelim ki, futbol gibi amiral gemisi olan bir branşa sahip spor kulübünde skor, ister istemez tüm bu süreçleri etkiliyor.

Bu durumun iki yönü var: İyi tarafı, sınırları belli bir yapının daha kolay yönetilebilir, izlenebilir, ölçülebilir ve denetlenebilir olması. Kötü tarafı ise, her şey doğru yapılsa bile skorda başarısızlık varsa, yapılanların kıymet görmemesi. Ne yazık ki, bu gerçekliğin gölgesinde ilerliyoruz.

Beşiktaş’ın Süleyman Seba sonrası dönemine bakarsak, başkanların uzun soluklu planlamalar yapamadığını, çağın gereklerine göre kurumsal, finansal, sportif ve hukuksal dönüşüm gerçekleştiremediklerini görüyoruz. Dünya futbolunda, Beşiktaş’ın büyüklüğündeki kulüplerin nasıl bir yönetsel yapıya sahip olduklarına bakıldığında, bizim bu yapılarla entegre olamadığımız ortada. Bu dört temel parametrede geri düşmemizin doğal sonucu olarak da Beşiktaş, sportif anlamda rekabet gücünü kaybetmiş bir kulübe dönüştü.

Dostoyevski’nin Suç ve Ceza eserinde Raskolnikov’un, tüm dış kanıtlar yokken vicdanıyla hesaplaşıp teslim olması gibi, Beşiktaş’ın geçmiş dönem başkanlarının da belli bir süre sonra geri dönmenin yollarını aradığını görüyoruz. Fikret Orman dönemi, sportif açıdan bir başarıya ulaşılsa da (Sergen Yalçın’la gelen şampiyonluk gibi), sonrasında tekrar bir başarısızlık sürecine girildi. Avrupa’da yaşanan hayal kırıklıkları Beşiktaş’a ciddi zararlar verdi ve vermeye devam ediyor.

Kadro yönetimi açısından da sıkıntılar zincirleme şekilde devam ediyor. Her gelen yönetim, bir önceki yönetimin kadro planlamasını eleştiriyor, kendi sistemini kurmaya çalışıyor ama maalesef sonuçlar hep aynı: kötü planlama, verimsiz transferler ve sürdürülemez kontratlar. Örneğin, Ahmet Nur Çebi’den devralınan kadronun “enkaz” olduğunu söyleyen Hasan Arat ve yönetimi, kadro planlamasında başarısız olurken; Serdal Adalı’nın yönetime gelişiyle bu planlama sil baştan bir kez daha değişti. Ortada onlarca ödenmesi gereken kontrat, çözülmesi gereken futbolcu sorunları ve başarısız bir futbol şubesi kaldı. Camiamız, bu kadar yanlışın içinden bir doğruyu üretmekte büyük zorluk yaşıyor.

Serdal Adalı – Hüseyin Yücel seçiminde her iki taraf da büyük vaatlerde bulundu. Ancak bu vaatleri gerçekleştirmek için gerekli sürenin kısa olması, hem kendilerini hem de camiayı zor durumda bıraktı. Oy desteği verdiğim ve seçilmesini istediğim Sayın Serdal Adalı’nın, altı aylık süreçte yaptığı doğrular ve yanlışlar elbette değerlendirilmeli. Sportif planlama açısından doğru hamlelerin realize olabilmesi için biraz daha zamana ihtiyacı olduğu açık. Ancak Musrati’yi gönderip, Amir’i yeniden alıp yedek bırakmak, Chamberlain’le oynamaya devam etmek gibi tercihlerin de ciddi sportif hatalar olduğu ortada. Elbette herkesin doğrusu kendine ama Sayın Başkan’ın stoper, kanat ve golcü transferi yapma gerekliliğine dair farkındalığı bile camia adına bir umut ışığı olabilir.

Yaklaşan seçimde, eğer tekrar aday olacaklarsa ki öyle gözüküyor, belki de tek adaylı bir seçim süreci yaşanacak. Öte yandan, Ercüment Meriç Öztürk ve Prof. Dr. Mehmet Burçin Pişkin’in önderliğinde bizim de bir ekip olarak adaylık düşüncemiz gündemde. Üzerimizde ciddi bir baskı var ama biz hâlâ mevcut yönetime bir tam dönem daha şans verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Buna rağmen, şartlara göre biz de bu seçimin bir parçası olabiliriz.

Kurumsal olarak üzerinde durmamız gereken bir diğer önemli konu ise Beşiktaş için entegre yönetim sistemi oluşturulmasıdır. Kalite yönetimi, iş ve işçi sağlığı, çevre ve enerji yönetimi, bilgi güvenliği gibi sistemleri entegre şekilde işletmeye çalıştım. Bu sistemler sayesinde stadyumumuz UEFA’dan beş yıldız aldı, Şampiyonlar Ligi ve Avrupa organizasyonlarına ev sahipliği yaptık. UEFA Süper Kupa Finali, büyük konserler ve diğer akredite organizasyonların düzenlenmesi sağlandı. Ancak yönetim değişiklikleri sonrası bu sistemlerin devam ettirilmemesi, bilgi güvenliği gibi en kritik alanlarda büyük riskler doğurdu. Sayın Başkan’ın da açıkladığı gibi, kulüpteki mailler silindi, belgeler yok edildi ve geri dönüşü olmayan zararlar yaşandı. Keşke danışılabilseydi, sürdürülebilirlik sağlanabilirdi.

Diğer bir husus da sevgili yol arkadaşım Ercüment Meriç Öztürk’ün öncülük ettiği “Beşiktaş Süper Projesi”. Kendisi Beşiktaş Kart ve Passolig Kart projelerinin fikir babasıdır. Bu projenin devre dışı bırakılması, büyük bir potansiyelin heba olmasına neden oldu. Hayata geçiril(e)meyen ya da bizim dışımızda yanlış şekillerde uygulanan birçok proje nedeniyle Beşiktaş büyük zararlar gördü. Buna üzülmemek elde değil.

Şimdi önümüzde kritik bir seçim süreci var. Bu sürecin ardından Beşiktaş’ın, taraftarına umut veren, bütçesini sürdürülebilir şekilde planlayan, rekabetçi ve çağın gereklerine uygun bir yapıya kavuşması gerekiyor. Sportif, finansal, kurumsal ve hukuksal açıdan toparlanması elzemdir... Prof.Dr. Mehmet Burçin Pişkin yazdı: 

Biz Beşiktaşlılar olarak bu zorlu yolda kulübümüzün yanında olmaya devam edeceğiz. Üretmeye, çalışmaya ve Beşiktaş için kurgulamaya devam edeceğiz.

Eğer istersen başlık önerileri, spot cümleler ya da görsellerle desteklenmiş bir sunum haline de getirebilirim. Haftalık fikirlerimi sizlerle paylaşmaya ve sizlerden gelen tepki ve önerilere göre geleceğin Beşiktaş’ına destek olmaya devam edeceğim. 

Saygılarımla 

Prof.Dr. Mehmet Burçin Pişkin 

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun





Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI