Beşiktaş’ın Zorlu Yolu

Beşiktaş’ın gündemi öylesine sıkışmış ve karmaşık ki; sportif gelişmeler, SPK ve sermaye arttırımı, transferler, Mayıs ayındaki seçimler, yönetim kurullarının seçimi, Ümraniye tesislerinin alınması ve daha fazlası... Beşiktaş genel kurul üyesi Prof. Dr. Mehmet Burçin Pişkin, Kartalhaber okuyucuları için yazdı:

Beşiktaş’ın gündemi öylesine sıkışmış ve karmaşık ki; sportif gelişmeler, SPK ve sermaye arttırımı, transferler, Mayıs ayındaki seçimler, yönetim kurullarının seçimi, Ümraniye tesislerinin alınması ve daha fazlası... 

Beşiktaş’ın Zorlu Yolu: Kurumsal İyileşme ve Doğru Yönetim

Öncelikle tüm Beşiktaş camiasının Şeker Bayramı’nı kutlar; birliğimizin ve huzurumuzun daim olmasını dilerim.

Beşiktaş gündemi, tıpkı Türkiye gündemi gibi yoğun, karmaşık ve zaman zaman yorucu bir hal almış durumda. Ancak, geçtiğimiz günlerde Galatasaray'a karşı aldığımız galibiyet, hepimize bir nebze olsun moral verdi ve bayramın yüzümüze yerleşen gülümsemesini sağladı.

Beşiktaş’ın gündemi öylesine sıkışmış ve karmaşık ki; sportif gelişmeler, SPK ve sermaye arttırımı, transferler, Mayıs ayındaki seçimler, yönetim kurullarının seçimi, Ümraniye tesislerinin alınması ve daha fazlası... Bunlar sadece birkaç başlık. Bir taraftan da geçmiş yönetimlerin beceriksizlikleri, yolsuzlukları ve kişisel ego savaşları, camianın canını sıkmaya devam ediyor. Bu kadar yoğun ve dağınık bir gündemle sportif başarıyı beklemek, ne yazık ki pek mümkün değil.

Beşiktaş, şampiyonluktan ve rekabetten uzak geçen beşinci yılını yaşıyor. Şampiyonluk hedefinden ne yazık ki uzak kaldık, bu yıl şampiyonluk yarışına dahil olamıyoruz ve bu gidişatla, önümüzdeki uzun yıllarda bu hedefe ulaşmamız çok zor görünüyor. Finansal, kurumsal, hukuksal ve sportif anlamda çok kötü yönetiliyoruz. Her yönetim, büyük vaatlerle gelip, sonunda camiayı ortada bırakıp gidiyor. Beşiktaş'tan nemalananlar ise, adeta “giden ağam, gelen paşam” anlayışıyla hareket ediyor.

Şahsen, Sayın Adalı’nın başkanlık görevini bir dönem boyunca tam olarak yapmasını destekliyorum. Bir dönemi tamamladıktan sonra başarılı olup olmadığını daha net değerlendirebiliriz. Ancak, önceki örneklerden baktığımda gidişatın pek umut verici olmadığını söyleyebilirim. Umarım Sayın Adalı, bu düşüncelerimi değiştirir ve Beşiktaş’a hak ettiği başarıyı getirir.

Beşiktaş’ın öncelikli gündemi, sermaye arttırımı olmamalı. Eğer sermaye arttırımı yapılacaksa, bunun Mayıs ayındaki seçimlerden sonra, üç yıllık mazbatasını alacak yeni yönetime bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Beşiktaş’ın borsa konusunda bir kez atacağı büyük bir adımı var. Eğer bu adım, seçim yatırımı amacıyla Mayıs öncesi yapılırsa, kazanacağı fayda ile karşılaşmayabiliriz. Mevcut siyasi ve ekonomik durumun etkisiyle borsa değer kaybedebilir ve Beşiktaş hisselerinde manipülasyonlar yaşanabilir. Ayrıca, sermaye arttırımı yatırımcıya ciddi yükler getirebilir ve bu da Beşiktaş için daha büyük riskler doğurur. Bu sebeple, sermaye arttırımının Mayıs sonrasına bırakılması gerektiğini öngörüyorum.

Yatırımcı, marka değerine, mali tablolara ve güvene yatırım yapar. Beşiktaş’ın şu anda finansal ve kurumsal yapısı çok kötü durumda. Öncelikle, kulübün doğru şekilde iyileştirilmesi gerek. Aksi takdirde, insanlara hisse aldırmak için yalvarmak yerine, önce doğru bir talep toplayacak noktaya gelemeyiz. Bunu yapmanın yolu ise, doğru yönetimden geçiyor.

Mevcut Beşiktaş yönetimi hakkında yorum yapmaya zaman olsa da, kulübün profesyonel seviyede çok sıkıntılı olduğu bir gerçek. Beşiktaş tarihinin en başarısız CFO’su, CEO olarak göreve getirildi ve kendisi, CEO olarak da en az CFO olduğu kadar başarısız olduğunu kanıtladı. CEO'luk görevini yürütürken, birçok şeyin CEO bilgisi dışında yapıldığını belirtti. Ancak, kendisi hala onurlu istifasını vermedi ve bu kadar büyük eleştiriler ve beceriksizliklere rağmen koltuğunda kalmaya devam ediyor. Beşiktaş, önce bu safrasından kurtulmalı. Yatırımcılara güven veren doğru profesyonellerle yoluna devam etmeli.

Sayın Adalı’nın iyi niyetine inanıyor olsam da, CEO’nun kötü niyetine de şüpheyle yaklaşmak zorundayım. Umarım kendisi, onurlu bir şekilde istifa etme fırsatını kaçırmaz.

Beşiktaş’la ilgili gündemim oldukça yoğun, ancak bayram sürecinde tek bir konu üzerinden görüşlerimi sizlere iletmek istedim. Dönüşlerinizi aldıktan sonra, bir sonraki yazılarımda başka gündemler ve görüşlerimi de sizlerle tartışmaya açacağım.

Prof. Dr. Mehmet Burçin Pişkin

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun