İşte liyakat, işte adanmışlık, işte yoneticilik!

Beşiktaş Yönetimi'nde 'Bu kadar da olmaz' dedirten bir icraat daha... Ancak bu sefer; İşbilmezliğin sonucunda Beşiktaş'ın parası birilerinin cebine girmeyip Türk Egitim Öakfı'na aktarılması tek teselli kaynağı oldu.

Çok ilginç transfer hikayeleri vardır... 

Geçmiş yıllarda bir kulüp, takımın basketbolu bırakmasına bir-iki yılı kalmış, artık yönetici moduna geçmiş kaptanını, başka bir oyuncunun transferi için görevlendirir. Kaptan oyuncunun kentine gider... Telefonla gelişmeyi bildirir... "Ben buraya transfer oldum, kalın sağlıcakla..."

Halen bir takımda staffta yer alan eski bir oyuncu, büyük bir kulüpten teklif alır. Büyük kulübün yöneticisi "60 bine oynar mısın?" diye sorar. O tarihte 60 bin TL büyük paradır, derhal kabul eder... Ancak ilk maaşı yattığında gözlerine inanamaz... Çünkü beklediğinin 4-5 katı para gözükmektedir... Sonradan anlaşılır... O büyük kulüp yerlilerle de dolar üzerinden konuşmaktadır... 

Bu hikayelere şimdi bir yenisi eklendi... Bir dalgınlık hikayesi...

Beşiktaş, TOFAŞ'tan Berk Uğurlu'nun transferini açıkladı... Oysa Uğurlu'nun TOFAŞ'la sözleşmesi devam ediyordu ve bu transferin yapılması belli bir tarihe kadar çıkış opsiyonundaki bedelin ödenmesine bağlıydı... 

Sözleşmedeki o tarih geçti ve sözleşmede belirtilen bedel TOFAŞ'a yatırılmadı. Yani Beşiktaş tarafından açıklanan Berk Uğurlu yönergelere göre TOFAŞ'ın oyuncusu idi.

Oyuncuların sözleşmeleri diğer kulüplerin elinde bulunamayacağı için Beşiktaş'ın elinde Berk'in TOFAŞ'la yaptığı sözleşme doğal olarak yoktu ve hata tamamen oyuncunun menajerine aitti. Beşiktaş, sözleşmeyi bilmesi gereken menajere inandı. 

TOFAŞ, oyuncunun menajerinden kaynaklanan bu dalgınlığı elbette bir fırsata dönüştürüp sözleşmede yazılandan daha fazla bedel talep etmedi ancak kulübe yatırılması gereken paranın dışında bu dalgınlığı hayırlı bir işe dönüştürmek istedi... "Türk Eğitim Vakfı’na 100 bin TL bağış yapın, sorun kalmaz..." 

Basketfaul.com

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun