Peki Beşiktaş'ın hesabı ne olacak?

Spor yazarı Ergin Arslan'dan çarpıcı Beşiktaş yorumu

Ergin Aslan’ın Yeni Şafak Gazetesi'ndeki köşe yazısı; 

Aslan, dünkü maçla ilgili olarak özetle şunları ifade etti: “Beşiktaş, Antalyaspor maçıyla birlikte girdiği havayı, Bursaspor maçında devam ettirdi. Ligin ikinci yarılarında, performanslar da, toplanılan puanlar da yükselir. Çünkü ilk yarılardaki “Nasılsa telafi ederiz” rahatlığı yoktur. Gerçekten de öyle, ayağı tökezleyenin dışarıda kalacağı haftaları yaşıyoruz.

Ara transfer dönemi kapandığı gün kafamda yaptığım 11’de Medel vardı. Çünkü Şenol Hoca’nın Medel’den vazgeçmeyişi, bundan sonrası için de aynı şeylerin yaşanacağı konusunda fikir veriyordu bize. Ama öyle olmadı. Genelde kadro konusunda tutucu olan Şenol Güneş, Atiba-Dorukhan ikilisiyle istediği ritmi yakaladı. Atiba da nefes aldığı sürece bu takımın 6 numarası olacağını ortaya koyuyor.

Quaresma’nın yokluğunda Beşiktaş’ın bir 10 numarası olduğunu anladık. Takım, sol bekten atak başlatırken sağ önde el havada top isteyen adamla top buluşturmaya çalışmaktan futbol oynayamıyordu. Şimdi ise sahada paslaşma, iş birliği, bağlantı, geçiş oyunu, al-ver gibi takım oyunu emaresi gösteren işler var. Umarım Şenol Hoca, önümüzdeki hafta Yeni Malatyaspor deplasmanında Quaresma’yı ilk 11’e yazıp bu insicamı bozacak bir yanlışın içerisine düşmez.

Beşiktaş, geçtiğimiz sezondan bu yana golcü problemi yaşıyor. Girdiği pozisyon sayısı, şampiyon olduğu sezonlardan aşağı değil. 2 sezondur yarışta geri kalmasının nedeni ise, kalenin ağzına getirilen topların içeri atılamamasıydı. Burak’la o problem de aşıldı. Şimdi Beşiktaş çok pozisyon bulursa çok atar, az bulursa da bulduğunu atar. Harcanan gol pozisyonu sayısında hatırı sayılır bir düşüş olacaktır.  Gelelim asıl gündeme; Şenol Hoca’ya Milli Takım konusunda sorulması gereken ne varsa sordum,

– TFF ‘den size resmi teklif geldi mi?

– Geldiyse iki takımı da mı çalıştıracaksınız, yoksa ayrılık olacak mı?

– Aslında ayrılmak istiyorsunuz da, yönetim göndersin diye mi bekliyorsunuz?

– Aslında yönetim göndermek istiyor da, siz bırakın diye mi bekliyor?

Bu soruların ardından ekledim; Bir de hedefleri olan, yarışa devam eden Beşiktaş’ın durumu var. Bu yaşananlardan kötü etkilenmemesi gerekiyor.”

Hoca uzun uzun anlattı basın toplantısında. Anladığım şu; TFF’den teklif var, gönülsüz değil, yönetimin kendisine izin vermesini bekliyor. Beşiktaş yönetimi ise, hocanın kendisinin gelip bu talebi yönetime iletmesini bekliyor. Hoca, “Beşiktaş teklif yaparsa kalmak isterim” diyor. Başkan Orman, Şenol Hoca’ya sözleşme teklif edeceklerini resmi siteden ilan etmelerine rağmen şimdi Mayıs ayını işaret ediyor. İşin özü herkes topu birbirine atıyor. TFF de, zamanında Fatih Terim’i getirirken G.Saray’la yaşadığı durumu yaşamamak için kararı karşı tarafa bırakıyor. Herkes “Kötü adam olmamak için” cümleleri yuvarlıyor ama bu süreçte olan Beşiktaş’a olursa ve takım şampiyonluk yarışında bu süreçler nedeniyle geride kalırsa, o zaman konunun içerisindeki herkes bundan nasibini alır.

Şimdilik Hoca da, Başkan da en azından sezon sonuna kadar ayrılık yok dediler. Beyanı esas kabul edelim. Konuyu açmamak üzere kapatalım. Ancak bu süreçte bir ayrılık olur ya da Milli Takım meselesi yeniden gündeme gelir, hatta gerçekleşirse, bu da söylenen sözlerin ardından ciddi bir güven kaybına neden olacaktır.

Zaten Şenol Hoca kalırsa, Başkan Orman’ın (O da kalırsa) Mayıs’taki kongrede yönetim kurulunu değiştirmesi lazım. Garip bir çekişme var orada. Çıkan/çıkartılan haberler, birbirini köşeye sıkıştırma taktikleri, yönetici-medya ilişkileri, TFF-medya ilişkileri… Herkesin kendince bir hesabı var; Peki ya Beşiktaş’ın sezona dair yaptığı hesap ne olacak? Kim ne yapıyorsa yapsın, ancak Beşiktaş’ın şampiyonluk ve hayati önem taşıyan Şampiyonlar Ligi yarışı içerisinde olduğunu unutmasın.

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun