Selçuk Avcı: Kongre pazarı

''Ağustos sonunda bu sayfalarda ‘Minnet eyleme’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Orda her siyasi yapılı kurumda olduğu gibi spor kulüplerindeki başkanlık seçimlerinde de, kriterlere uyma, aday olma, liste belirleme, hedef seçmece, seçme ve seçilme hakkı derken baştan sona demokratik çerçeve içersinde seçildiklerini aktarmıştım...''Ünlü scout Selçuk Avcı'nın köşe yazısı...

KONGRE PAZARI 

Ağustos sonunda bu sayfalarda ‘Minnet eyleme’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Orda her siyasi yapılı kurumda olduğu gibi spor kulüplerindeki başkanlık seçimlerinde de, kriterlere uyma, aday olma, liste belirleme, hedef seçmece, seçme ve seçilme hakkı derken baştan sona demokratik çerçeve içersinde seçildiklerini aktarmıştım.
Fikret Orman’ın Beşiktaş Başkanlığını kaçarcasına bırakmasından sonra oluşan tablo camiada kısa süreli kaosa yol açtı. Lakin hazırolda muhalif gruplar olsa da birkaç ay evvel yapılan seçimden
sonra gelen bu ani çıkışı kimse beklemiyordu. Üstüne üstlük kongre kararı alırken hukuka uygun görünüp ahlaka aykırı baskın bir seçim tarihi belirlemek pek etik gelmedi. Hadi onu sineye çektik; başkan bizi bırakma, belki aday olurum, baskı var, dönebilirim propagandalarıyla kendi kendini kandırmaca bir algı operasyonuna girilmesi de trajikomikti.
Ülkede şöyle bir sıkıntı var, yönetmekle hükmetmek arasındaki farkı çözemiyoruz (veya bilinçli olarak çözmek istemiyoruz.) İnsanları saygı içersinde idare etmek farklı, tepeden bakıp hükmetmek farklı. Misal Fikret Orman’ın kullandığı dilden bile hükmetme eğilimli olduğunu anlayabiliyoruz. Başkan gibi ha bire ben derseniz, ben merkezli cümleler kurarsanız, sadece ego satarsınız. Konuşmalarınızla da diyaloğa değil monoloğa teşvik edersiniz. Sizi dinlemiş gibi yapanların çoğu olsa olsa çevrenizdeki ‚başkanımcılar‘ olur.
Şimdi kongre olacak, bir sürü ‚en büyük başkan bizim başkan‘cılar oluşmuştur. Başkan adaylarına alelacele telefon numarasından mesaj atıp kendini hatırlatan bir sürü insan türemiştir. Hatta ve hatta başkan adaylarına yakın insanlara bile mesaj mobingi uygulanıyordur. Bu tiplerin gayesi Beşiktaş’a hizmet falan değil – sadece kendine çalışma. Bunlar kendine yer edinmek için bin takla atarlar, kendilerince de acayip önemlidirler, proje falan bile vardır bunlarda, üstelik hep ben diye başlayan cümleler kurarlar. Listeye girersem şu gruptan bu kadar 
oy alırımcı bu tiplere umarım hiçbir başkan adayı prim verip aldanmaz.  Bu bağlamda Ahmet Nur Çebi,  Serdal Adalı, İsmail Ünal ve Hürser Tekinoktay’a önce sabırlar, sonra da başarılar dilerim.
Gelelim kongre dinamiklerine. 2000 yılından beri yapılan seçimlerde katılım en fazla 7000 civarında seyretmiş. Burdaki en yoğun katılım 31 Mart 2002 seçiminde 7363 kişinin oy kullanıp Serdar Bilgili’nin ikinci kez seçildiği kongre olmuş. 2019 Mayıs ayındaki seçimin 4899 kişilik katılımını baz almak gerekirse önümüzdeki seçimde 6 binlere dayanan bir katılım olacaktır. Bu çerçevede 2500 ve üstü oy alan yeni Beşiktaş başkanı olur.
Yeni Beşiktaş başkanı demişken nasıl olmalı? Demokratik olmalı. Beşiktaşın kurullarına saygı duyup onlara hükmetmemeli. Kurumsal çalışmayı bilen olmalı. Malum, kulüp içersinde bir sürü 
boş insan var ve öncelikle bunlar temizlenmeli. Finans sektörüne hakim olmalı. Hakim olmalı ki, varolan borç darboğazını aşacak plan ve proje geliştirebilsin. Şeffaf olmalı. Camiaya hayal dünyaları satıp içi boş vaatler vermektense gerçeği aktarabilmeli. Adaletli olmalı. Herkese eşit davranıp tartısını Beşiktaşa göre ayarlamalı. Güven verebilmeli. Camiaya güven verip birleştirici olmalı. Güçlü olmalı. Ayakları yere basmalı ki zamanla güç zehirlenmesi yaşamasın. Kararlı ve ilkeli olmalı. Bugün söylediğini yarın değiştirmemeli.
Bu tanım adaylardan birine bence cuk oturuyor, fakat herkes kendine göre değerlendirmeli. Önemli olan haftaya kongreye gidip herkesin oyunu kullanması. Lakin hakkınızı kullanmadığınızda şikayet hakkınızı da net olarak kaybetmiş olursunuz. Beşiktaşı üzmeyip sahip çıkabilme adına mutlaka oyunuzu kullanın.
Oyunuzu atmadan evvel rahmetli  Onursal Başkan Süleyman Seba’nın sözü aklınıza gelsin ‚Beşiktaş için birşeryler yapmak istiyorsanız, kimsenin adamı olmayın!‘.

Selçuk Avcı 


EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun





Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI