Sergen Yalçın’ın oyunu

''Sergen Yalçın bir röportajında hücum organizasyonun tamamının futbolculara bırakılması ile ilgili bir görüşe sahipmiş gibi bir algı oluştuğundan-belki de kendisini iyi ifade edemediği için sanırım yanlış anlaşıldı...'' Spor yazarı Müslüm Gülhan'ın Birgün Gazetesi'ndeki köşe yazısı...

Sergen Yalçın’ın Oyunu

Sergen Yalçın bir röportajında hücum organizasyonun tamamının futbolculara bırakılması ile ilgili bir görüşe sahipmiş gibi bir algı oluştuğundan-belki de kendisini iyi ifade edemediği için sanırım yanlış anlaşıldı.

Futbol oyunu hücum ve savunma prensiplerinin iç içe geçtiği bir stratejiler bütünlüğüne sahiptir. Sevgili Muhsin Ertuğral hocanın dediği gibi “Hücum organizasyonu, savunma organizasyonu, hücum geçişi ve savunma geçişi olarak ayrılan aşamalarının, takımın başarmaya çalıştığı belirli konumsal yapıların sürekli bir akışı olarak görülmesi gerekiyor.

Savunurken hücuma hazırlanmak, hücum ederken de savunmaya hazırlık önemlidir.”

Yani hiçbir antrenör oyunun genel prensiplerinin dışına çıkarak bir serbest oyun formatını ortaya koyamaz.

Kurumsal oyun formatı oyunun temelini oluşturur. Bunun belirlenmesi ya elindeki oyuncuların üzerinden oluşturulan stratejiler bütünüyle olur. Ya da kulübün kültür kodu sayesinde oluşmuş yapı üzerinden oluşur.

Her iki konumda da kolektif bir kurumsal yapı oluşturmak artık futbolcuların oyunun referans noktalarına göre düşünülmesini ve uygulanmasını gerektirmektedir.

Oyunun ayrıntılarını ortaya koyan ise taktiksel kesitlerdir. Kesitten kastım: bütünün tüm özelliklerini taşıyan bütüne bağlı taktiksel gruba veya bireye yönelik görev tanımını içeren taktiksel parçadır. Bunun uygulama aşamasında, Sevgili Muhsin hocanın saptamasında belirttiği üzere, sisteminin temelini teşkil eden simetrik ve tipik ana kurgunun olduğu gibi, bazı kesitlerdeki-rakibin oyun sistemine ve oyuncu kalitesindeki farklılığa bağlı olarak asimetrik ve atipik taktiksel oyunlar ortay konulur. Kesit içindeki oyuncular, oyunun belirli bir aşamasında oldukları zaman diliminde takım arkadaşlarından daha farklı bir şey yaparlar. Ama bunu tüm takımın sahip olduğu kolektif oyun aşamasından ayırmak mümkün değildir.

Anlatmaya çalıştığım analizi Muguel Angen Violan’ın yazdığı ‘Pep Guardiola’ kitabındaki anlatım bunu doğrulayan nitelik taşımaktadır.

“FC Barselona kendi tarzını yaratmıştır. Bunun kökleri büyük futbolculara ek olarak büyük ressamlar da yetiştirmeyi başarmış Hollanda okullarına kadar uzanır.

Pep Guardiola, Johan Cruyff tarafından başlatılan bu geleneği benimsemiş, yeniden tanımlamış ve bize spor bir spor ziyafeti olarak bir servis tabağı içinde sunmuştur.

Her takım kendi tarzını ya da kendi davranış biçimini birden geliştiremez. Bu korunması gereken özel bir sermayedir. Bir insanın kimliğine etki eden manevi bir değerdir. Ve ayrıca varoluşumuza karşı duyduğumuz büyük memnuniyetin kaynağının nedenidir.” (Pep Guardiola 160)

Futbolun her kademesi için, ne olup bittiğine bakılmaksızın, takımın iyi bir yapıya ve başarılı oyuna yönelik bir siteme sahip olması gerekir. Bunun sahada ön görüsü vardır. Olması gerekeni mevcut durum üzerinden hareket etmekle beraber, sadece onun içinde kalıp süreci devam ettirmek yerine, sistematik kurguya sadık kalarak, gelecek ile ilgili değişimler içinde olması gerekeni arayıp-bulmaya yönelik bir çalışma prensibinin de oluşması şarttır.

Modern futbolda, kurumsal taktik oyununda veya kesit oyununda, var olandan farklı veya benzerlerinden farklı olan kadro veya taktik oyunlarını çok rahat saha görmekteyiz.

Taktik, sahadaki oluşacak kaosu dizayn etmeye yarayan prensipler silsilesidir. Her teknik adamın, bu kaos oyununu nasıl düzenleyebileceğine dair birçok stratejisi vardır. Tıpkı Sergen Yalçın’ın sahip olduğu gibi.

“FC Barselona kendi tarzını yaratmıştır” cümlesini tekrar ele alırsak; Beşiktaş’ın geleneksel yapısını incelemekte yarar var.

Metin, Ali, Feyyaz ve Şifo Mehmet’ten oluşan hücum organizasyonu ile, arkada Rıza, Şenol sonrasında Zeki, Şenol çift merkez oyuncuyla başlayan süreç, Babel, Quaresma Cenk ve Talisca hücum organizasyonunda, Atiba, Medel çift merkezli oyun tarzına kadar gelip kurumsal bir kimliğin sahadaki ön görüsü oluşmuştur.

Bugün ki kadro bütünlüğüne bakıldığında Larin, N’Koudou, Aboubakar ve Ghezzal ile, arkada Atiba, Souza çift merkezli oyunuyla aynı yapıyı sürdürebilir. Ghezzal on numara pozisyonunda oynaması belki ilk başta sıkıntı olabilir fakat, sol ayağındaki maharet ile ve oyun temposunu geliştirmesi ile bu konumda çok başarılı olabilir.

Oyunun temel prensiplerini bu sistem üzerinden kurgulanmasıyla beraber, Beşiktaş, rakibin oyun tarzına göre ki Galatasaray ve Fenerbahçe bu özelliğe uyan üst seviye takımlara karşı asimetrik ve atipik özelliğe sahip kesit taktiksel oyununu çok rahat oynayabilir.

Bunu en iyi bilen kişi Sergen Yalçın'dır.

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun





Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI