Transfer Dönemi ve Gurbetçi Oyuncular

Ünlü scout Selçuk Avcı, Kartalhaber için kaleme aldı...

Transfer Dönemi ve Gurbetçi Oyuncular 

Türkiye’de her transfer dönemi gelip çattığında ilk akla gelen oyuncular listesinde her daim Almanya’da veya diğer Avrupa ülkelerinde yetişmiş genç oyuncular geliyor. Yeni Futbol Federasyonunun ilk yaptırımlarından biri belli ki yabancı sayısındaki değişiklik olacak. Şu an varolan 14 yabancılı sistemde 11 yabancılı ilk onbirler izleyip şampiyonluk yaşayan takımlar bile oldu. Lakin Dünya Şampiyonu Fransa’yı yenen takımda gencecik Türk çocukları oynadı, hatta şut dahi attırmadılar maçta. G

Gurbetçi oyuncuların Türkiye’ye transfer süreçlerine bakıldığında ilk olarak 1990-2000 arası Tayfur Havutçular, Ogün Temizkanoğlular, Tayfun Korkutlar, Ali Güneşler, Ümit Davalalar ve İlhan Mansızlar geliyor. Şimdinin teknik direktörleri o dönemin yarım yamalak Türkçeleriyle demeç veren genç yetenekleriydi. Alman altyapısında gelişmiş oyuncuların ve ailelerinin o dönemlerdeki ilk tercihiydi Türkiye, özellikle de Dört Büyükler diye tabir edilen Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor. 

Şu an durum biraz daha farklı. Mesut Özil ve İlkay Gündoğan örnekleri genç oyunculara şunu gösterdi, profesyonel olabilmek için Türkiye’ye gitmeye gerek yok. Lakin bunu Alman yöneticiler de anladı artık. Eldeki değeri kullanıp ben parlatayım, satarsam yine satarım kafasındalar. Fakat yol ayrımı U19 ile üstyapı arasında oluşuyor. Güven Yalçın ve Ahmed Kutucu buna en son örneklerdir. 

Güven’e Leverkusen’de profesyonel sözleşme teklif edilmedi. Edilmeyince Leverkusen U23, yani Amatör Takımı olabilirdi ancak. Önünde birkça teklif olsa da o Beşiktaş’ı tercih etti ve azmi ve hocasının desteğiyle başarılı oldu. Burada Leverkusen çok üzülmüyordur, onu belirtmek lazım, çünkü bu denli transferlerde bonservise veya yetiştirme bedeli hakkına sahip takımlar bir sonraki satıştan pay alıyorlar. Yani Beşiktaş geçen yıl bu zamanlar Leverkusen’e 250-300 bin € yetiştirme bedeli ödeyebilirdi, vermedi. Onun yerine bir sonraki satıştan 15% pay verildi. Misal Beşiktaş Güven Yalçın’ı yarın öbür gün 5 Mil. €’ya sattı, 15%’i Leverkusen’e ödenecek. Dolayısıyla altyapıda yetiştiren kulüp her daim hakkına kavuşuyor. 

Ahmed Kutucu’da durum biraz daha farklı. Ahmed yaşıtları arasında uzak ara sivrilenlerdendi. Üst yapıya antremanlara dahil edildi, ki bu ilk aşamadır, sırıtmadı. Üstüne koyarak devam ederken hocası da es geçmedi ve kendisine güvendi. Schalke de elindeki değeri kaybetmeden profesyonel sözleşme imzalattı. O da tıpkı Güven gibi ona güvenenleri mahçup etmedi ve sahada verilen görevleri yerine getirdi. 

Yukarıda ismen belirttiğimiz iki Türk forveti, iki farklı yol aldılar. Biri Alman Bundesliga’sında gelecek yıl Schalke’nin en önemli kozlarından biri, diğeri Beşiktaş’ın en önemli gol ayaklarından biri. İkisi de Kuzey Ren Vesfalya Eyaletinde aynı yaş kategorilerinde karşılıklı oynamış gurbetçi çocukları. Biri bulunduğu ortamdan kopmadan başarılı oldu, diğeri Türkiye üzerinden. Bundan sonra bu hayalle yanıp tutuşan anne babalara ve elbette oyunculara tavsiyem bulundukları ortamlardan ayrılmadan profesyonel olmaları. Kuşkusuz bu daha zor, fakat Alman üstyapılarına kendini kabul ettirmek gerçekten zor, üstelik kadrolar da dar. Türkiye yolu her zaman açık olacaktır, hatta yukarıda da yabancı sayısı mevzusu belli olunca, daha da kolaylaşacaktır. Çünkü yabancı sayısı azaldığında Süper Lig ve PTT Ligindeki takımların hepsi gurbetçi oyuncu avına çıkacak. 

Bu konuya da hazırlıklı olabilmek adına dil konusunu unutmamak gerek. Genç oyuncular arada bir de olsa futbol terimleri ve ilgi alanları dahilinde bir Türkçe kitap okumalı. Dizi izlemiş olmak yetmiyor maalesef. Benim sıkça rastladığım en önemli sorun maalesef beslenmeyle ilgili. Kuşkusuz karbonhidrat besili hamur işlerini hepimiz seviyoruz, ama hepsinin yeri ve zamanı var. ''Topçu o yakar nasılsa'' düşüncesiyle asla hareket etmeyin. RB Leipzig Akademsindeki gençlerin hepsi neredeyse aynı boy ve aynı kiloda. Atletik vücutlarında yağ oranları en alt seviyede. Gençlerin dikkat etmesi gereken en önemli husus bu. Gece vakti bir pizza, hamburger, börek veya döner yiyelim kafası profesyonel anlayışa tamamıyle ters. Buna ek olarak uyku ve dinlenme saatlerine dikkat edilmeli. Yetenekli olabilirsiniz, fakat yetenekli olmak demek profesyonel olmak demek değil. ''Bu kazma nasıl olmuş'' dediğiniz oyuncular düzenli ve disiplinli bir hayat yaşıyorlar. Teknik olarak gençlerimizin yarısı etmeyecek değerdeler belki ama futbola ve mesleklerine uygun yaşıyorlar. 

Velhasl kelam gelecek bir iki transfer sürecinde gurbetten Türkiye’ye geri göç olacaktır. Bu futbol yoluyla da olsa artarak devam edecek. Allah çocuklarımızın gönlüne göre versin. Selçuk Avcı

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun





Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI