Burak iyi bir Beşiktaşlı ama!


Quaresma tartışmasız ligimizin en yetenekli oyuncusu. An itibarıyle en çok asist yapan futbolcu. Ancak bunun ötesinde tartışılacak şeyler var. 35 yaşında olması, deplasmanlardaki performansının düşüklüğü, sorumsuzca gördüğü kartlar, takım oyunundan zaman zaman kopuk bir görüntü ortaya koyması ve doğrudan rakip kaleye gidip gol atan bir kanat oyuncusu olmaması yeteneklerini kenara bırakıp Portekizli yıldızı tartışmamıza neden oluyor. Beşiktaş’ın hücumları o varken sadece Quaresma’ya endeksli. “Ver Q7’ye, orta yapsın” görünen tek plan. Bu anlayış yüksek toplarda etkili bir santrfor ve Talisca gibi bir forvet arkası olmayınca verimlilik getirmiyor. Ayrıca bu sezon deplasmanda oynanan 9 maçta sadece 2 maç kazanılması da bu durumun getirdiği bir olumsuzluk.

Futbol değişiyor. Kanat oyuncuları fenomen oyunlarda ve takımlarda daha golcü ve artık çizgide oynamıyor. Rakip kaleye daha fazla giden ve gol atan hızlı kanat forvetler revaçta. İç sahada kapanan takımları açmak için baskılı oynanan maçlarda bir silah olarak hala iş yapabilir ancak daha fazla takım oyunu, daha hızlı rakip kaleye giden bir Beşiktaş’ta ya Quaresma değişecek ya da Beşiktaş, Q7 iyi oynasın diye beklemeye devam edecek. Beşiktaş yönetimi tartışmaları bitirdi ve Şenol Güneş’e güvenoyu vererek, devam kararı aldı. Geçen sezonki lig 4’üncülüğü ve bu sezon liderin 9 puan gerisinde 7’nci bitirilen ilk yarıya rağmen tecrübeli teknik adam hem Beşiktaş yönetiminden hem de taraftardan ciddi bir destek görerek 2’nci yarıya girecek. Top artık Şenol Güneş’te.

Daha iddialı, enerjik ve formda bir Şenol Güneş’in neler yapabileceğini daha önce gördük. Ancak bu sezon dağınık, dinamizmden uzak, birlikte hareket etmeyen bir Beşiktaş izledik. Zaten sonuç da ortada. Avrupa’da mütevazı bir gruptan elenen ve ligde oynadığı 17 maçtan sadece 7’sini kazanabilen bir Beşiktaş var. Bu kadro tüm olumsuzluklara rağmen çok daha fazlasını ortaya koyabilecek bir kaliteye sahipti. Avrupa’da 6 maçta 11 gol yiyen Beşiktaş, ligde de kalesinde 23 gol gördü. Genel algının aksine sorun hücumda değil savunmada. Lider Başakşehir’in sadece 8 gol yediğini hatırlarsak Beşiktaş’ın neden bu durumda olduğunun cevabını kolayca bulabiliriz.

Daha güçlü bir takım savunması, nitelikli ve kollektif bir pres anlayışı, saha içi yardımlaşma Beşiktaş’ta ilk yarıda yoktu. Tamir edilmesi gereken hücum değil savunma… Kanımca Beşiktaş, ligin 2’nci yarısında gol bulma konusunda sorun yaşamayacak; Ligi 60-65 gol barajının üzerinde bitirecektir. Ancak Şenol Güneş, takım savunmasındaki dağınıklığı ve sorunları çözebilirse 9 puan geride dahi olsa bu yarışa yeniden ortak olabilir. Sadece 17 lig maçı olan siyah-beyazlılar, iyi bir stoper takviyesi ve Oğuzhan Özyakup’un da tekrar form tutması ile yeniden ayağa kalkabilir.

Burak Yılmaz’ın Beşiktaş’a transferi uzun zamandır tartışma konusu. Taraftar ikiye ayrılmış durumda. İsteyenler var, şiddetle karşı çıkanların da sayısı az değil. Burak, Şenol Güneş’in 1 yıldır kadroda görmek için ısrarcı olduğu bir isim. Yıldızı Şenol Güneş yönetiminde Trabzonspor’da parladı. Golcü kimliğini Şenol Güneş ile birlikte 2010-11 sezonunda kazandı. O yıl 19 gol attı. Bir sonraki sezon ise asıl patlama yaptığı yılıydı. Bordo-mavili formayla 32 gole imza atan Burak, ligde gol kralı oldu. Galatasaray’a transferinin ardından bir sonraki sezon yine 24 golle krallık tacını giydi. Gol istatistikleri hem kulüp takımında hem de ulusal formayla hiç düşmedi. Çin dönüşü Trabzonspor formasıyla çıktığı 32 maçta 28 gol attı. Rakamlar müthiş. Sportif açıdan bakınca nokta atışı bir transfer. Üstelik Şenol Güneş, Burak’a inanıyor. Burak da Şenol Hocasıyla çalışmak istiyor. Savunma arkasına ve arasına pas becerisi yüksek bir Adem Ljajiç ile birlikte Burak, Beşiktaş’ta çok gol atar. Ayrıca futbol camiasında Burak’ın iyi bir Beşiktaşlı olduğunu da bilmeyen yok.

Peki neden bu kadar şiddetli bir tepki var? Geçenlerde bir Beşiktaş taraftarı “Ağabey Burak’ı istemiyoruz” dedi. “Neden?” diye sordum. Neymiş bundan 6.5 yıl önce oynanan Beşiktaş-Galatasaray derbisinde son dakika kendini yere atıp penaltı almış. “Şampiyonluğumuz gitti.Ağabey o maçta” diye ekledi. “O maç ligin 2’nci haftasıydı. Nasıl şampiyonluk maçı oluyor?” diye sordum. “Öyle miydi?” diye şaşkınlıkla sordu. Görünen o ki Burak transferiyle ilgili herkes birbirini dolduruyor. Tepkiler abartılı. Golcüsü olmayan Beşiktaş’ın Burak’a; Burak’ın da Beşiktaş’a ihtiyacı var. Bundan sonra gösterilecek tepkiler liderin 9 puan gerisinde, 7’inci sıradaki bir Beşiktaş’ı daha fazla kaosa taşımaktan başka bir işe yaramaz.


GÜNTEKİN ONAY

Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI