Konuşmaya, Sorumluluk Almaya Devam

Prof. Dr. Mehmet Burçin Pişkin, Kartalahaber okuuyucuları için kaleme aldı:

🦅📅 28 Nisan 2025 Pazartesi

Konuşmaya, Sorumluluk Almaya Devam

Prof. Dr. Mehmet Burçin Pişkin yazdı: 

Beşiktaş camiasının kıymetli mensupları,

Her zamanki gibi yoğun, çok boyutlu ve hassas bir gündemin içindeyiz. Bu yazıda hem bilimsel perspektiften bir vatandaş olarak hem de Beşiktaş’a gönül vermiş bir isim olarak düşüncelerimi samimiyetle paylaşmak istiyorum.

Deprem Gerçeği ve Sorumluluğumuz

Öncelikle, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem hepimizi endişelendirdi. Neyse ki can kaybı yaşanmadı. Ancak bu olay bize, afetlere karşı hazırlık yapmanın ertelenemez bir sorumluluk olduğunu bir kez daha gösterdi. Uzmanlık alanım gereği, depremlerin çevresel etkileri ve kültürel miras üzerindeki riskleri bilimsel olarak araştırmaya devam ediyorum. Bu tür krizler karşısında spor kulüplerinin de bilinçli, öncü kurumlar olması gerektiğine inanıyorum.

Beşiktaş’ta Başkanlık Değil, Üretim Odaklı Bir Duruş

Son günlerde değerli arkadaşım Ercüment Meriç Öztürk ile birlikte başkan adaylığına hazırlandığımız yönünde haberler çıktı. Gösterilen ilgi ve destek için teşekkür ederim. Ancak yaptığımız değerlendirme sonucunda, mevcut Başkan Sayın Serdal Adalı’nın bir tam dönem görevde kalmasının kulüp adına daha doğru olacağına inandık. Bu nedenle şu an için aday olma gibi bir düşüncemiz yok.

Ancak bu, kenara çekildiğimiz anlamına gelmiyor. Beşiktaş için üretmeye, düşünmeye ve çalışmaya devam ediyoruz. Seçim sonrası, kulübün mevcut sorunlarını tespit etmek ve çözüm yolları sunmak amacıyla kapsamlı bir Beşiktaş Çalıştayı gerçekleştireceğiz. Çünkü bu kulüp için sadece konuşmak değil, çözüm üretmek zorundayız.

Geleceği Liyakatli ve Kurumsal Akla Teslim Etmeliyiz

Beşiktaş’ın geleceği; bilgili, liyakatli, kurumsal hafızaya sahip ve aynı zamanda genç isimlerle inşa edilmelidir. Ercüment Meriç Öztürk, Alper Uzuner, Gökhan Ayas, Serkan Yazıcıoğlu ve naçizane ben Mehmet Burçin Pişkin gibi isimlerin Beşiktaş’ın geleceğinde aktif roller üstlenmesini önemli buluyorum.

Kadroda Sistem Yoksa Kalite Yeterli Olmaz

Futbol takımımıza dönersek… Sahada bireysel kalitesi yüksek oyuncularımız olsa da, sistemsizlik ve uyumsuz kadro yapısı sebebiyle bir oyun kimliği oluşturamıyoruz. Kadro mühendisliği, bugünün futbolunda en az teknik direktör seçimi kadar önemli hale geldi.

Sayın Başkan Serdal Adalı’nın da ifade ettiği gibi, artık “8 oyuncu al, 8 oyuncu gönder” mantığı sona ermeli. Bunun yerine; belirli bir sisteme göre, sürdürülebilir ve rekabetçi bir kadro kurmak gerekiyor. Gençlere yatırım yaptık, bu doğruydu. Şimdi ise Avrupa ve Süper Lig’de iddialı olabilecek, sponsor destekli 7-8 nitelikli oyuncuyla kaliteyi yükseltmek zorundayız. Aksi takdirde Beşiktaş’ın sportif ve finansal geleceği tehlikeye girer.

Seçim Eleştirisi Yaparken Adil Olmak Zorundayız

Sayın Serdal Adalı’nın ilk 6 aylık dönemde kadro yapılanmasından sorumlu olmadığını da belirtmek gerekiyor. Bu süreç, eski yönetimlerin izlerini taşıyordu. Bu nedenle ağır eleştiriler, adil olmayabilir. Ancak şu soru da cevapsız kalmamalı: Madem bonservis ödeyebilecek gücümüz vardı, neden daha rekabetçi bir yapı kurulmadı?

Bu arada, Sayın Gürkan Aksoy’un adaylığını açıklamasını da camiaya katkı sağlayacak bir demokrasi örneği olarak görüyorum.

Asıl Mücadele Kurullarda Yaşanacak

Seçim sürecinin görünmeyen ama kritik bir diğer cephesi kurullar… Denetim Kurulu’na Sayın Gökhan Tiryaki’nin, Seçme Sicil Kurulu’na Sayın Sefa Bağcı’nın ve Disiplin Kurulu’na Sayın Ali Rıza Dizdar’ın liderlik edeceğini görüyoruz. Bu isimlerin liyakatli ve güvenilir kadrolarla Beşiktaş’a katkı sağlayacağını düşünüyorum. Sayın Devrim Alparslan’ın listesini henüz görmedim, ancak onun da liyakate dayalı bir yapı kuracağına inanıyorum.

Kurulların oluşmasıyla birlikte Beşiktaş’ın kurumsal yapısının toparlanması, sportif ve mali planlamaların sağlıklı şekilde yürütülmesi en büyük temennimdir.

CEO Açıklamaları: Geçmişin Hesabı Verilmeden Gelecek Planlanamaz

Beşiktaş CEO’sunun son dönemde yaptığı açıklamaları dikkatle izledim. Yaklaşık 10 yıldır CFO ve CEO pozisyonlarında görev yapan bir yöneticinin, bugüne dek yapmadığı planlamaları şimdi vaat etmesi, bana samimi gelmedi. Örneğin, kulübün organizasyonel yetkinliğini geliştirebilecek ISO 20121 standardı kaldırıldı. Sadece bu sistemin kalması Beşiktaş’ın kendi organizasyonlarını yapmasını sağlayacaktı ama şimdi farklı alanlarda farklı organizatörlere muhtaç haldeyiz. Şimdi organizasyonlardan 10 milyon dolar ciro hedefi koymak ise oldukça çelişkili bir tablo ortaya koyuyor.

Bu nedenle Beşiktaş’ın daha vizyoner, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetime ihtiyacı olduğu açıktır. Mevcut CEO’nun istifa etmesi gerektiğini bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyorum.

Borçla Mücadele Değil, Borca Rağmen Rekabet Gerekir

Fenerbahçe’nin Divan Kurulu’nda açıklanan 19 milyar TL borcuna rağmen her branşta şampiyonluk mücadelesi verdiği bir ortamda; Beşiktaş’ın 15 milyar TL borçla birçok alanda geri kalması kabul edilemez. Ben açık konuşayım: Borca rağmen mücadele eden bir kulübü, borcuyla birlikte geride kalan bir kulübe tercih ederim.

Son Söz: Beşiktaş'ı Ayakta Tutacak Şey, Güçlü Kurumsal Akıldır

Beşiktaş’ın hem sportif hem mali hem de kurumsal anlamda yeniden yapılanması gerekiyor. Denetlenebilir, ölçülebilir, izlenebilir bir yapı kurmak zorundayız. Bu olmadan ne sportif başarı gelir, ne de Avrupa’da rekabet edebiliriz.

Belki bu yazı biraz uzun oldu; ama Beşiktaşlı bir akademisyen ve sorumluluk hisseden bir birey olarak sizlerle tüm samimiyetimle paylaştım. Görüşlerinizi her zaman duymaktan memnuniyet duyarım.

Beşiktaş için üretmeye, konuşmaya ve sorumluluk almaya devam edeceğiz.

Saygılarımla,

Prof. Dr. Mehmet Burçin Pişkin



EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun





Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI