Rana Elik: ''Beşiktaş Ruhunu Yaşayan Herkes Beşiktaşlıdır''

Televizyon dünyasının sevilen ismi Rana Elik, Kartalhaber’den Murat Topçu’ya konuştu

"Beşiktaş Ruhunu Yaşayan Herkes Beşiktaşlıdır"

Televizyon ekranlarının sevilen sunucularından Rana Elik, Almanya’daki yeni yaşamı, Beşiktaş’a olan bakışı ve futbol dünyasına dair içten açıklamalarıyla Kartalhaber okuyucularına samimi bir röportaj verdi. Beşiktaş sevgisi, toplumsal duyarlılığı ve futbol kültürüne yaklaşımıyla dikkat çeken Rana Elik, “Ben artık %50 Beşiktaşlıyım diyebilirim” diyor.

Murat Topçu sordu, Rana Elik yanıtladı: 

Sayın Elik, başarılı bir spiker olarak uzun yıllardır ekranlardasınız. Peki Beşiktaş sempatiniz nasıl başladı?

R.E.:

İltifatınız için teşekkür ederim. Mesleğimi yıllarca severek yaptım ve hâlâ doğru zamanda tekrar ekranlara dönmeyi istiyorum. Beşiktaş’a gelince... Aile olarak Beşiktaş ve Nişantaşı’nda yaşadık. Hâlen İstanbul’a geldiğimde Beşiktaş’taki evimde kalıyorum. Oğlum küçükken Beşiktaş Basketbol Kulübü’ne iki yıl devam etti. Ben bir Galatasaraylı olarak oğlumun Beşiktaşlı olmasını özellikle istemiştim.

“Arabacı takımı” diyorlar ya, bana göre Beşiktaş tam tersi: çok sempatik, içten ve duyarlı. Özellikle o çılgın ama vicdanlı taraftar yapısı beni her zaman etkiledi. Çünkü ben de toplumsal konulara duyarlı biriyim ve Beşiktaş’ın bu yönünü çok güçlü buluyorum. Bu yüzden gönlümün %50’si artık Beşiktaş’ta.

Şu anda Almanya’da yaşadığınızı biliyoruz. Orada hayat nasıl gidiyor?

R.E.:

Evet, 2014’ten bu yana Almanya’dayım. Oğlumun eğitimi için geldik. Almanca gibi zor bir dili küçük yaşta öğrenmenin önemini bildiğim için Türkiye'deki özel okul ücretleri yerine burada devlet okuluna verdik. Şimdi küçük bir şehirde yaşıyorum; bisiklete binebildiğim, gün içinde spor ve sosyal aktivitelere rahatça katılabildiğim sakin bir hayatım var.

Hiçbir zaman devletten geçinmedim. Türkiye’den aldığım Gazi ve Hacettepe diplomalarım otomatik tanındı. İngilizce ve Türkçe öğretmenliği yaptım, Amerikan kasernesinde çalıştım. Şu an otistik çocuklarla çalışıyorum ve işimden çok memnunum. Aynı zamanda Meltem TV’ye Avrupa’dan bilgi aktarıyorum.

“Beşiktaşlı doğulur” sözüne katılıyor musunuz?

R.E.:

Semt olarak evet, Beşiktaşlı doğulabilir. Ama bence Beşiktaş ruhunu sonradan kazananlar da var. Mesela Hülya Avşar... O da sonradan Beşiktaşlı oldu. Aile büyükleri takımı çocuklarına aşılıyor, bu doğru. Ancak ben, “Beşiktaşlı olunmaz, doğulur” sözünün romantik ama sınırlayıcı olduğunu düşünüyorum. Bu ruhu hisseden herkes Beşiktaşlı olabilir.

Geçmişten bugüne en beğendiğiniz Beşiktaşlı futbolcu kim?

R.E.:

Sergen Yalçın ve Metin Tekin’i çok beğeniyorum. Ama beni en çok etkileyen isim Rıza Çalımbay’dır. Onun hayat hikâyesi, disiplini ve kulübe olan bağlılığı gerçekten ilham verici.

Beşiktaş son yıllarda zorlu dönemler yaşıyor. Sizce eski parlak günlerine nasıl dönebilir?

R.E.:

Bence sık teknik direktör değişiklikleri oyuncuların uyumunu ve motivasyonunu olumsuz etkiledi. Transferlerde plansızlık vardı ve mali yönetim iyi yapılmadı. Bazen popülist ve günü kurtarmaya yönelik adımlar atıldı. Oysa ki uzun vadeli, istikrarlı bir kadro yapılanması gerekiyor. Disiplinli mali yapı ve genç oyuncu yatırımı çok önemli.

Son olarak Beşiktaşlı taraftarlara ne söylemek istersiniz?

R.E.:

Taraftarlık sadece zaferde değil, zor zamanlarda da takımının arkasında durmaktır. Beşiktaşlı olmak vicdanlı, dik duruşlu, adaletli olmaktır. Bu ruhu kaybetmeden, inançla desteklemeye devam etsinler. Çünkü Beşiktaş taraftarı sadece bir tribün gücü değil; aynı zamanda bir toplum vicdanıdır.

Röportaj: Murat Topçu

Kartalhaber Özel

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun